Haber

Tarihçi şunları yazdı: Bir tutam Noel bilgisi

Bir tutam “Noel Bilgisi”…

tarihçi

Bugün 25 Aralık. Hristiyan dünyasının nadide dini günlerinden birinin yıl dönümü. Bazıları tarafından St. İsa’nın doğduğuna inanılan gün. Altı gün sonra, 31 Aralık Yılbaşı. Bu, Noel’in “artçı sarsıntılarının” da yaşandığı bir tarihtir. İki gün arasındaki yakınlık, her ikisinde de emsal teşkil eden bazı ritüeller, her iki tarihe yüklenen anlamlardaki ortak noktalar deyince işler karışmaya başlıyor.

Katolik Ansiklopedisi: İsa Mesih’in doğumu kışın değildi

Hristiyan teolojisinin tam olarak adlandıramadığı konuların başında Hz. İsa’nın doğumu hakkındadır. Bu karışıklığın temelinde, pagan Yunan ve Roma inanç geleneklerinden Hıristiyanlığa sızan “hipostatik birlik” (hem insan hem de tanrı olmak) inancı yatıyordu.

Ana akım Hıristiyan mezheplerinde bu durum çok fazla ayrıntıya girmeyen ve yeni soruların sorulmasına izin vermeyen bir tefsirle ele alınmaya çalışılırken, bazı akımlarda – özensiz bir dille – “İsa verdi” gibi sözler bile vardır. kendi kendine doğum” kullanılmaktadır.

Dolayısıyla doğumun kendisi bu kadar kafa ve inanç karışıklığına neden olduğunda, doğum tarihi tartışmalı hale geldi.

Katolik Ansiklopedisi’ne göre aslında Hz. İsa’nın doğumuna atfedilebilecek bir ay veya bir günden söz edilebilecek hiçbir bilgi yoktur.

“Bu ay, bu gün” – hatta yıl – denilebilecek hiçbir tarihi belge veya belge yoktur.

Hristiyan yazarlar 25 Aralık ile dalga geçerlerdi.

Peki 25 Aralık tarihi nereden çıktı?

25 Aralık’ın eski doğu dinlerinde “tanrı” olan, Hintliler ve Perslerde tapınılan ve oradan Mısır, Yunanistan ve Roma’ya kadar uzanan Mitra’nın doğum günü olarak kutlandığı biliniyordu. Bu gün inananlar güneşe tapınmaya dayalı bir festival düzenlediler.

Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde bu tür pagan inanç ve alışkanlıklarına karşı yoğun bir tepki vardı. İsa’dan sonraki birinci ve ikinci yüzyıllarda Irenaeus, Tertullian, Origen gibi Hıristiyan yazarlar, Mithra’nın Roma’daki doğum yıldönümü kutlamalarıyla alay eden makaleler yazdılar. Çünkü en az 250, 300 yıl Hristiyan aleminde Hz. En azından 25 Aralık pagan gününde İsa’nın doğumunu kutlamak için hiçbir fırsat yoktu. Ancak, bu yeni inancı devletin dini yapmaya karar veren İmparator I. Konstantin, paganları bu inançlarından caydırmanın zorluğunu gördü. eski inanışları, “telif hakkı” yoluna giderek 25 Aralık’ta Hıristiyanlığa şenlikler düzenledi.

Daha sonra 300’lü yılların sonlarında pagan Roma’nın bazı “Kilise Babaları” (örn. Ambrose, ö. 397) Hz. İsa’yı “diğer güneşleri gölgede bırakan güneş” olarak tanımlama çabaları da bu inancın yayılmasına yardımcı oldu.

25 Aralık yılbaşına eklendi

“İncil Arkeoloji Topluluğu” adlı kuruluş, bu konuda yaptığı araştırmalarda, 25 Aralık tarihine İncil’de atıfta bulunulacak herhangi bir veri olmadığında ısrar ediyor.

Aksine il bazında veri aranacak olursa doğumun ilkbaharda gerçekleşmesi ihtimalinin çok daha güçlü olduğu vurgulanıyor.

BAS araştırmacıları, İncil’in pek çok yerinde “çobanların İsa’nın doğum haberini duyduklarında sürülerini güdüyorlardı” ifadesinin geçtiğine dikkat çekerek, “Aşırı soğuk günlerde sürüler merada değil ağıllarda olmalı, bu nedenle doğum ilkbaharda gerçekleşmiş olmalı.”görüşlerini dile getirirler.

Tamam; Özellikle çağdaş zamanlarda Hristiyan olmayan topluluklar arasında kafa karışıklığına ve tartışmaya neden olan “Noel-Noel birleşimi” nasıl ortaya çıktı?

Buna dayanarak Ortodoks dünyası 6 Ocak’ı kutsal bir tarih olarak görür, Hz. İsa’nın bu tarihte doğduğuna inanıyorlar. Aslında o coğrafyadaki köken yine pagan inançlarına dayanıyordu.

6 Ocak, bölge halklarının mitolojisinde “büyücüler günü” olarak kutlanırdı. Özellikle Ermeni Kilisesi tıpkı Romalılar gibi bu bayramı Hristiyanlığa taşımıştır. Öte yandan bazı Ermeni din adamları da ilk dönem Hıristiyanlarına ilişkin tarihi kayıtlarda Hz. İsa’nın doğum tarihinin 6 Ocak olarak gösterildiği görüşünü savunmuşlardır. Sebep ne olursa olsun Ermeni Ortodoks Kilisesi son tahlilde; Diğer mezheplerin, daha doğrusu Katolik Roma’nın iddialarına karşı çıkmak ve reddetmek yerine, 25 Aralık’tan itibaren başlayan ve yılbaşını da içine alan ve nihayet 6 Ocak’ta sona eren bir dizi kutlamayı benimsedi.

Bugün bazı ülkelerde görülen 12 günlük Noel kutlamaları/tatilleri geleneği buradan gelmektedir. Bugün Rusya, Beyaz Rusya, Mısır, Etiyopya, Gürcistan, Kazakistan, Makedonya, Moldova, Karadağ, Sırbistan ve Ukrayna gibi ülkelerde Hz. İsa’nın doğum günü olarak kutlanır.

Bu ortada; Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda Miladi Takvim’in “sıfır yılı” konusunda sorunlar olduğu düşünülmektedir. Bu içerikte; Hz. İsa’nın doğduğu yıl ile başlayan ve bugün 2022 yılına denk gelen takvimin kimilerine göre 5 yıl kimilerine göre 8 yıl geri çekilmesi gerekiyor.

Noel ağacı nasıl ortaya çıktı?

Kutlamaların ayrılmaz bir parçası olan “Noel ağacı”, pagan inançlarda “ölümsüz yaşamın” simgesi olarak görülmüş ve kutsal sayılmıştır.

Çam gibi ağaçların yapraklarını dökmemesi ve kışın yeşil olması bu hurafeyi beslemiştir.

Özellikle eski Mısırlılar, Çinliler ve Yahudiler bu inanca sahipti.

Avrupalı ​​putperestler arasında ağaca tapınma çok yaygındı. Bu ağaçlar özellikle İskandinav ülkelerinde bayram günlerinde “şeytanı uzak tutma” ve “yaşayan ağaçla ölümü hep korkutma” niyetinin de etkisiyle konutlarda tutulurdu.

Yüzyıllar boyunca en çok Kuzey Almanya’da görülen bu alışkanlık daha sonra diğer Avrupa ülkelerine de sıçradı. Bu arada Avrupa’da çok bilinen bir tiyatro oyununda -günümüzde medyada görülen bir nesnenin toplumda moda olması etkisiyle- çam ağacının Cennet Bahçesi’ni temsil edecek şekilde kullanılması çam ağacı süslemesini yaygınlaştırdı. Ne de olsa Noel ağacı o kadar çabuk benimsenmedi. Öyle ki İngiltere’de bile Kraliçe Victoria’nın Alman eşi Prens Albert kendi milletindeki adeti Londra’ya getirdiğinde görüldü.

Evin içine çam koymak ve onu dekore etmek de bu kıtada 18. yüzyıldan itibaren Alman göçmenlerin Kuzey Amerika’ya gitmesiyle başladı. Zamanla, Noel ağacı ABD’de moda olacaktı. Noel ağacı, Amerikalı misyonerler aracılığıyla Japonya ve Çin’e gitti.

Kesilen ağaçlar erozyona ve hava kirliliğine neden oluyor

Dylan Moriarty tarafından 29 Kasım 2019’da The Wall Street Journal’da yayınlandı “Her Yıl Kaç Noel Ağacı Kesiyoruz?”başlıklı haberde her yıl yılbaşı öncesi yaşanan çam ağacı katliamı ve arkasındaki dev ekonomi anlatıldı.

Habere göre her yıl İngiltere’de 8, Almanya’da 25, ABD’de 40 ve tüm dünyada 250 milyona yakın çam ağacı Noel kutlamaları için kesiliyor.

İskandinav mitolojisinden Noel Baba

Yıllar önce Türkiye’de sosyal medyada, “Noel Baba makbul bir insan olsaydı, evlere erkek gibi bacadan değil, kapıdan girerdi”Yaptığı paylaşımla kim bilir kaç kez tartışmalara neden olan Noel Baba, bilindiği üzere çocuklara ikramlar bıraktığına inanılan efsane kişidir.

Kökeni, Antalya’nın Demre ilçesinde yaşayan 4. yüzyıl Hıristiyan aşığı Piskopos Nikola’ya dayandırıldığı söylense de aslında yine İskandinav mitolojisinden çıkmış bir karakterdir. Bu yörelerde çocuklara ren geyiğinin çektiği kızakların ve peri yardımcılarının hediyeler getirdiği anlatılır ve bu vesileyle çocuklara küçük ikramlarda bulunulur.

Noel Baba’daki “dolar yeşili”

Son zamanlarda Noel Baba’nın hediye verme süreçlerinde kullanıldığı ve ticari bir metaya dönüştüğü görülmüştür. Amerikalı şair Clement Clarke Moore’un 1822’de yazdığı “Aziz Nicholas’tan Bir Ziyaret” şiiri Noel alışverişini popüler hale getirdi.

Firmaların bu şiiri basın yoluyla ya da hazırladıkları ilanlarla yaymaları hediyelik eşya ekonomisinin büyümesini sağlamıştır. Öylesine çılgın bir hediye verme akımı başlamıştı ki, 1850’lerde Harriet Beecher Stowe; Kitabında, Noel’in gerçek anlamının alışveriş çılgınlığında kaybolduğundan şikayet etti.

“Uzun beyaz sakallı, kırmızı kostümlü yaşlı Noel Baba figürü” 1930’larda bir içecek firmasının reklamında kullanılmış ve bu tarihten sonra tüm dünyada yaygınlaşmıştır.

Adıyla doların yeşiline atıfta bulunan ve Noel’deki alışveriş çılgınlığını hicveden “Yeşil Noel” adlı radyo dizisi, yazıldığı 1958’den ancak 25 yıl sonra, dönemin baskıları nedeniyle yayınlanabilmişti. radyolardaki reklamcılar.

Bugün bazı Hristiyan otoriteler, Noel’de ve onu takip eden yılbaşında hediye vermenin küresel bir ekonomiye dönüştüğüne ve Noel Baba’nın Hz. İsa’dan daha çok tanındığını eleştirir. Noel döneminde piyasalarda yaşanan canlanmaya rağmen bazı uzmanlar da yemek alışverişi nedeniyle ekonominin verim kaybına uğradığına inanıyor. Bu kayıp, “hediye verenin ürün için ödediği para ile hediye alan kişinin o ürün için ödemeye razı olduğu tutar” arasındaki fark olarak hesaplanır. Hesaplamalara göre bu kaybın sadece ABD’de yılda 4 milyar dolar civarında olduğu varsayılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu